Sistem Özellikleri

Sistem Özellikleri

Thursday, 28 September 2023

Afyon İş Hukuku

Haklar (Özet) : Haklar, her şeyden önce bir düzen demektir. Ama hukukun öngördüğü düzen, fiilen gerçeklehandan bir düzen değildir. Haklar, cemiyet süresince insanoğluın filvaki kesinlikle davrandıklarını değil, kesinlikle davranmaları gerektiğini gösterir. Haklar, namına uyulmak ve uygulanmak kucakin vardır. Doğruluk kıymeti zımnında, insanoğlu arası ilişkileri bir düzene vazetmek, maşerî yaşamın gerçekleşmesini uydurmak gerek. İnsanlara, “Bana uy; Beni gerçekleştir” buyruğu ile seslenir. Haklar düzeni, doğduğu andan itibaren kişinin hakkındasına onaylama edilmesi ve uyulması müstelzim, banko yakınlarında kurallar olarak çıkar. İnsan, özgür bir varlıktır ve iradesini hukukun buyrukları doğrultusunda kullanabileceği kabilinden, onlara aykırı bir yönde de kullanabilir. Bu nedenle cemiyet süresince insanoğluın tasarruf ve davranışlarının haklar kurallarına uymaması, her devir mümkündür. “İşte haklar, anatomi davranışlarını değerlendiren, çıkar çatışmalarına çözüm getiren kurallardan, normlardan meydana gelen bir yöntem, bir bütündür.” İnsan-anatomi, anatomi-doğa ilişkilerinin insanlığın hissedar çıkarı ve huzuru kucakin evrensel ilkelerle güvence altına tuzakınmasıdır. Haklar, insanlık seviyesi kucakin göstergedir. Hukukun temeli, kaynağı üzerine biriyi kuruntu ortaya atılıtır. Bunlar kaynağı: tanrı, klas çıkarları, cemiyet sözleşmesi, doğa ve insanoğlu olarak tamlayan mütalaalerdir. Haklar Nedir Haklar, toplumun umumi menfaatini veya fertlerin ve toplumun hissedar iyiliğini uydurmak maksadıyla konulmuş olan ve umum gücüyle desteklenen kaide, adalet ve seçimın bütünüdür. Daha yaygın bir tanılamamıyla haklar, adalete yönelmiş maşerî yaşama düzenidir. Haklar Lafız Medlulı Haklar kelimesi Arabi “adalet” kökünden gelir ve adalet kelimesinin çoğcelil olarak bilinmektedir (galat-ı meşhur). Gündüz feneriçda “adalet” kelimesinin çoğcelil “beddua’kak”tır. Türk Lisan Kurumu’na için haklar kelimesi, “Toplumu düzenleyen ve devletin yapmış oldurım zorlaü belirleyen yasaların bütünüdür”. Bunun haricinde hukukun “haklar” demeı da vardır. Mecazi anlamda ise, ahbaplık, hukuk demeında da kullanılır. Teknik Medlulı Haklar dönemden döneme değişmiş olduğu kucakin hala doyurucu bir tanılamam bünyelamamıştır. Kant “Haklarçular hala hukukun tanılamamını aramaktadırlar” der. Günümüzde en çok onaylama edilen tanılamamı ise: “Makul bir zamanda sınırlı bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması talih zoruna (müeyyide) bandajlanmış kurallar bütünüdür.” Ilmî bir disiplin olarak haklar, kendi süresince üs olarak ikiye ayrılır. Umumi olarak hukukun zevat arası ilişkileri konu alan kısmına Özel Haklar, zevat ile talih veya devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise Hep Hukuku adı verilir. Bu ayırım roma hukukundan kalma bir ayrımdır (ius privatum-ius publicum). çağdaş Haklar, Tecim Hukuku ve Devletler Özel Hukuku özel hukukun, buna tahsisat Temel Hukuku, Ukubet Hukuku ve İdare Hukuku umum hukukunun mebdelıca alt dallarıdır. Haklar Kuralları ve Özellikleri Hukuku sair toplumu organizatör kurallar olan örf ve adetler, gelenekler ve dinlerden ayıran özellik talih aracılığıyla güvenceye tuzakınmış ve cebri yapmış oldurımlara malik olmasıdır. Haklar kuralları anatomi davranışlarını düzenler ve bulunduğu toplumun şayan yargılarını taşır. Soyutluk ve genellik özelliği yardımıyla analog nitelikteki birlik durumlarda uygulanması esenlanır. Yaptırım (Müeyyide) Haklar alanında yapmış oldurım umum gücü ile uygulanır. Hukuka uymayı zorlama, uymayanları cezalandırma ve uyulmadığı durumlardaki zararları en aza indirmek kucakin kullanılır. Haklar düzenini esenlamayı ve korumayı amaçlayan yapmış oldurımlar gene haklar düzeninin öngördüğü şekilde alegori getirilir. Maddi ve tinsel yapmış oldurımlar olarak ikiye ayrılır. Maddi yapmış oldurımlar hukuka aykırı durumlarda uygulanırken tinsel yapmış oldurımlar bu durumları kösteklemek kucakin kullanılır. Ukubet hukukunda ölüm, cezaevi ve mangiz cezaları; anayasa hukukunda siyasetten men, fırka yama; algı hukukunda algı ve gümrüksüzçılık cezaları kabilinden farklı haklar dallarında farklı yapmış oldurımlar vardır. Hukukun Dayanağı Hukukun dayanağı ile alakadar çeşitli dönemlerde kuramlar üretilmiştir. Bunları sıralamamız gerekirse; zihini bir irade olarak gören kuramlar, irade dışı olarak gören kuramlar ve pozitivist kuramlar. Bu kuramların bazılar felsefik değil ortaya konduğu dönemin problemlerını çözmek veya siyasal mütalaaleri haklar biliminde dile getirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır. İdesi ve ideali doğruluk olan haklar, umumi olarak şu şekilde tanılamamlanabilir: “Haklar, adalete yönelmiş maşerî bir yaşama düzenidir.” Bu tanılamamdan, hukukun üç ayrı fonksiyonu alegori getirdiğini görmekteyiz. Bu fonksiyonlar düzen, kullanışlı yarar ve adalettir. Hukukun Toplumdaki Fonksiyonları 1. Düzen Fonksiyonu Hukukun bu fonksiyonu ile anlatılmak maksut, hukukun maşerî yaşamı düzenleyip insanoğluın amerikan barış ve güvenlik süresince bir arada yaşamalarını esenlamaktır. 2. Tatbikî Yarar (Içtimai İhtiyaçların Içinlanması) Hukukun kullanışlı amacını, maşerî gerçeklik belirler. Haklar bu fonksiyonu ile cemiyet süresince canlı insanoğluın, birbirleri ile bina etmek zorunda oldukları ilişkilerini ve biyolojik, ruh bilimsel bir varlık olarak insanoğlunun bünyesından kaynaklanan gereksinimlerinı hakkındalamaya çtuzakışır. Haklar bu fonksiyonu ile veladet, evlenme, ölüm vb. önemli biyolojik vakaları da çeşitli hükümlerle düzenler. Hiçbir haklar düzeni yaşamın üs gerçeklerini görmezden gelemez. Haklar düzeni, insanoğlunun tabii bünyesına ve bundan sonra gelen gereksinimlerine tatminkâr tamamlanmak zorundadır. Haklar önemli ölçüde, konuşu gerçeklere de sınırlıdır; konuşu gereksemelara uymalı ve onları hakkındalamalıdır. 3. Doğruluk Haklar bu fonksiyonu ile sınırlı bir aranjman altına aldığı toplumsal gereksinimlerı, özü salt bir eşitlik düşüncesi olan doğruluk ölçüsüne vurarak sahici kimliğini kazanır. Hukukun idesi ve ideali adalettir. En güdük tanılamamıyla doğruluk, “bir eşitlik düşüncesi”dir. “Doğruluk, nesnel (objektif) ve öznel (sübjektif) tamamlanmak üzere dü farklı anlamda kullanılır. Doğruluk gerçekte ahlâki bir kavramdır; Bu kapsamda, yiğitlik, fazilet demeında ferdî bir özelliği deyimler. şahıs her devir haklı olana yönelir, herkese kendine düşeni bayılmak uğrunda sürekli ve değdavranışmez bir çaba gösterir. İşte bu tasarruf ve çabayı gösteren doğruluk, özne (süje) ile alakadar oluşundan ötürü öznel (sübjektif) doğruluk olarak nitelenir. Bir yiğitlik olan öznel adaletin haricinde ve ondan önce nesnel (objektif) bir doğruluk konseptı vardır. Nesnel doğruluk, kişinin bir özelliğini değil, kişilerin müşahhas durumlarda gerçekleştireceği ilişik biçiminin bir özelliğini deyimler. İşte haklar alanında hukuki şayan olarak hanek konusu olan doğruluk de, bu nesnel anlamda adalettir. Çünkü haklar, insanoğlu arası ilişkileri biçimlendiren, onlara görünür ve idraklanabilir bir düzen veren, bu amaca yönelen normlar bütünüdür.” Topluluk kucakindeki davranış ve ilişkilerin değerlendirilmelerini kucakeren kurallar birlikü olarak haklar, bu değerlendirmelerde doğruluk ölçüsünü kullandığı ve tutmak durumunda bulunmuş olduğuna için, adaletin böylelikle, hukukun da bir değerlendirilme ölçüsü olacağı doğaldır. Haklar normlarında doğruluk acaba ne ölçüde yansıtılmıştır ? Mevcut haklar ne denli adaletlidir ? İşte burada yasa üstü doğruluk konseptı ortaya çıkmaktadır. Bu, bütün haklar sistemine ve sistemlerine hâkim mevcut, nesnel ve salt bir şayan niteliğindeki adalettir. Haklar bir cemiyet düzenini kucakerir. Hukukun varlık sebebi de adalettir; lüzumlu mevcut düzeni kavzamak, gerekse onu değdavranıştirmeyi meşrulaştırmak kucakin her devir adalete mebdevurulur. Nesnel ve yasa üstü doğruluk hukukta hakkındamıza oturmuş haklar düzenlerinin birincil örneği, olması müstelzim haklar demeında haklar idesi olarak çıkar. Bu niteliği ile doğruluk, mevcut haklar düzenlerinin namına tatminkâr olup olmadığı açısından bir şayan ve yorum ölçüsü olur. Gene bu özelliği ile doğruluk, aynı zamanda hukukun idealidir. Hukukun sahileştirmek amacını güttüğü şey adalettir. Birbirleri ile pozitif ve aksi hakkındalıklı ilişkilerde mevcut bu üç fonksiyon denge süresince olduklarında, adil bir haklar düzeninin gerçekleşmesi esenlanır. Alışılagelen olarak bütün haklar normları bu üç fonksiyonu da kapsar. Sonuç olarak haklar, hem adaleti gerçekleştirecek, hem maşerî yaşama uyacak, hem de bu maşerî yaşamın amerikan barış süresince sürebilmesi kucakin bir düzen görünümünü esenlamaya çtuzakışacaktır.

https://www.arabacihukuk.com/

Share your comment :

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Seo Fiyatları https://sonsuzask.name.tr/ https://kadikoyadak.name.tr/ https://ayakkabitamiri.name.tr/ https://sivasotobusbiletleri.name.tr/ https://pufnoktalari.name.tr/ Heets Sigara Fiyat
Puro Satın Al
Puff Bar
takipçi satın alma